yeni yıla çinden de geç girmek

 Sanırım yeni yıla hala giremedim. Sınav sürecindeyseniz ve mezunsanız üstelik de sadece evde çalışan bi mezunsanız her gününüz evde cehennem ızdırabıyla geçmektedir. Başta bu her ne kadar güzel olsa ve karantinada geçirdiğim o dolu dolu günleri hatırlatsa da bir süre sonra her günün aynı olması sebebi ile baymaya başlıyor ve ben de bu durumun mağdurlarından biri olarak buralara kadar düştüm. Asla asla ama asla düzenli yazamadığım o blogtayım yine. Biraz iç döküp düzenli yazacağım diyip asla bunu yapmamaya geldim ve başlayabilirim. 

Karantinayı her ne kadar özlemiş olsam da bir noktadan sonra beni cidden baydığını fark ettim. Günler aynı olmakla meşgulken yeme içme uyku düzeniniz de birbirine giriyor. Üstelik o günlerde okul kafamı kurcalamıyordu. Ek olarak mezuna kalmış bi yks öğrencisiyim ve hayat hiç olmadığı kadar zor. 18 olmak yks üniversite bi 4 ay sonraki sınav ve tüm hayatımın her an değişebiliyor olma ihtimali... Her şey çok üst üste gelmiş gibi oldu ve yeni yıla girmeyi bile erteledim sanırım. Bazı şeylerin tekrar önceliğim olmasını istedim ve önceliklerimin hepsini kaybettim. Bu da insanı bi noktada yıpratan bir durum ve yalnızlaştıkça melankolikleştiğimi ve bu durumun bana hiç iyi gelmediğini fark ettim. Yazdan beri sürekli boş durmamıştım ve bir şeyler yapıyordum ve evde olup hiçbir şey yapmama düşüncesi sadece sınava hazırlanma düşüncesi bile beni çok rahatlatıyordu. Bu yüzden part time işimden de çıktım ve başta her şey çok güzeldi taa ki 18 olana kadar... mükemmelliyetçi ve erteleyici yapım bir araya gelince ortaya koca bir enkaz çıkıyor ve ben de arada boğuluyorum. Denk geldiğim bir söz vardı ve uzunca bir süredir o sözü içten içe hissediyorum ve sanki o söz benim tekrar toparlanmam için bi kurtuluş gibi bir şeydi.

''of course everything is falling apart your new life will cost your old one'' and suddenly everything makes sense.

Bazen pinterest panom tüm mentalitemi düzeltmem için yeterli bir kaynakmış gibi geliyor. Şu sözü ararken bakmak huzurlu hissettirdi. 

Yine burdayım yine yazıyorum ve yine bir şeyleri anlamlandırmaya çalıştığım içimdeki o boşluktan o hissizlikten kurtulmaya çalıştığım bir dönemdeyim ve şuan yazmak o kadar iyi geldi ki. Küçüklükten beri her şeyden öncesinde bile hatırladığım tek şey bu sanırım. Yazmak... Bana bir noktada hep iyi geldi ve geçen günlerden birinde 2020de günlüğüme yazdığım şeylere denk geldim ve hepsi o kadar depresif ve kötüydü ki. Bir süre gerçekten de son 5 senedir hiçbir şey değişmedi hep kötüyüm moduna girdim ama aslında o kadar çok şey oldu ve bitti ki. Yazdığım şeyler aslında kafayı sıyırmamak için son noktada beynimde tutmamak için yazmayı tercih ettiğim şeylerdi hep. Hep kötü şeylerden bahsetmişim iyileri onurlandırmak yerine. Bir sürü iyi şey olup bitiyor ve yazamadığım için şuan onlar adına pişmanlık duymak istemiyorum. Kötü şeyleri yazmamayı değil de iyi şeyleri de artık özellikle yazmayı istiyorum. Belki de sorun unutmam gereken şeyleri üstüne basa basa sürekli hatırlamamdır. Geçip gitmesi gerekiyor. İyi anıların hafızamda yer almasını kötülerinse ders niteliğinde olmasını şuan daha çok istiyorum ve buna gerçekten önem vermeye çalışacağım. Bu sene kendime odaklanmak ve kendimi farklı alanlarda geliştirmek istediğim bir yıl olsun istiyorum ve öyle de olacak. 2 hafta önce bir yüzme kursuna başladım ve bu sene kendime yaptığım en iyi şey bu oldu açıkçası. İlk dersten sonra her ne kadar sonsuza dek yüzme öğrenemeyecem sanırım demiş olsam da baya iyi ilerledim artık sudan korkmuyorum:) Hala su yuttuğum oluyor ama daha 3 ders oldu ve ona rağmen baya iyiydi. Yazın da yapmak istediğim gezme planları var onları kesinlikle yazıya dökmeyi planlıyorum. Bu senenin ilk ayları çok iyi geçemese de son ayları için ilk aylarını harcamaya hazırım. Tek bildiğim bu yaz sonunda üniversite bavulumu hazırlamakta çok kararlı olduğum. Bu inadım beni yiyip bitirmeden son 4 ayı da atlatırsak atlatamayacağımız şey yok. Devam. Zaten diğer türlüsü söz konusu bile olamaz:)


not: yazıyı düzenlemeye şuan çk üşeniyorum zaten kimse okumayacağı için direkt paylaşıcam sabah düzeltiriz düzeltmeden çıkarsam 2 sene sonra bile paylaşılmamış olabilir diye korkuyorum

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

şöyleyim.

öncelikle selam.