Kayıtlar

şöyleyim.

“Yatağımın karşısında bir pencere var. Odanın duvarları bomboş. Nasıl yaşadım on yıl bu evde? Bir gün duvara bir resim asmak gelmedi mi içimden? Ben ne yaptım? Kimse de uyarmadı beni. İşte sonunda anlamsız biri oldum. İşte sonum geldi. Kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım” ne eksik ne fazla.

bir fincan kahve ve varoluşsal bir kriz, lütfen.

"Birth is a curse and existence is a prison." Varoluş sancıları içinde kıvranırken neden blog tutmaya devam etmiyorum diye düşündüm ve yine buraya geldim. Bir sürü yarım kalmış yazının ardından bir yenisi için çabalamak belki de beni bu anlamsız arayışlarımdan bir süreliğine de olsa uzaklaştırır diye düşündüm. Şuan her ne kadar ne yazacağımı bilmiyor olsam da uzun zaman sonra bir yazıyı yayımlayacak olduğumu içten içe biliyorum. Bir şekilde sonunu getirmeli ve yayınla tuşuna son düzenlemelerini yaptıktan sonra basmalıyım. Evet. Sanırım varoluş hakkında biraz iç dökmeye ihtiyacım var:') Öncelikle Batman: Kara Şövalye Yükseliyor filminden bir kesiti -hayatıma fazalsıyla dokunduğu için- sizlerle paylaşmak istiyorum. Ölümden korkmuyorsun. Seni güçlü kıldığını sanıyorsun. Seni zayıflatıyor. -Neden? Nasıl herkesten hızlı hareket edebilip daha uzun savaşabilirsin ruhun en güçlü dürtüsü olmadan?  Ölüm korkusu. Sonsuza kadar yaşayabilecek olsaydık ve istediğimiz her şeyi yapabilme

öncelikle selam.

Resim
Blog yazısı yazmak, üstelik ilk yazıyı yazmak bayadır ertelediğim bir durumdu ve farklı konular hakkında bir şeyler yazmayı denesem de asla o son toparlama işini yapmadığım için başlayamadım ve sanırım artık zamanı gelmiş. Ben Leyla ve 11. sınıfa geçmek üzere olan bir öğrenciyim. Asıl olayım daha çok farklı alanlar olsa da yazmayı seviyorum ve kendimi böyle daha iyi ifade edebildiğimi düşünüyorum. Öncelikle blog olayı cidden istediğim bir şeydi ve 2 sene öncesinde bir bloğum vardı -ve evet neredeyse kimse okumuyordu. Hatta 1 arkadaşım dışında hiç kimse. İlk 2 hafta tek düzenli yazılar yazmayı başarmıştım ve yavaş yavaş bozulmuştu. Birkaç kez yine bloga geri dönüş için yazılar yazmayı denesem de olmadı işte ve sonrasında o blogu arşivledim. Yeni bir bloga başlarken korkunç blog geçmişimden bahsetmek blogun geleceği hakkında güzel şeyleri pek düşündürtmese de yeni bir blog ve yeni yazılar iyi gelebilir bence bu sefer. Kendimi aşırı kısıtlamak istemediğim için baya farklı farklı, muhtemel